Bir bahar sabahında açan bütün papatyalar
Ve yine sana dair
Kimsenin büyütemediği mutlu çocuklar
Bu sanki bir savaşın ortasında
Acıyla karışık bi kahkahası yaratılanların
Kimseye verecek bir hesabı olmadan
Safi içten ve kaygılı
Senin topraklarına erişmiş olmanın zaferi
Ve fethetmediğimi farkettiğim her deniz kıyısı
Kimine meraksız kaldığım
Kimine dağları aşsam da ulaşamadığım
Ve sen
Sana dair ne varsa
Güzel ve bereketli bi sofrada açmışsın
Öyle büyük ki sana dair her şey
Koşmam gerek geride bıraktığım kapıyı görmek için
Ve yine koşmam gerek bulunmam gereken ziyafet için
Ve karşımda
Boylu boyunca bir günümden bi günüme eksik olmayan
Sen
Çağırmanı beklemek gelse de içimden
Adım atmalıyım bu uçsuz bucaksız sofraya,
Biliyorum
Sana dair ne varsa
Biraz da sana bırakmak icab eder
Ki bunu kabullendiğim kilometrelerce yolculukta
Niyetim biraz olsun dalgalandırmaksa denizi
Bütün kasırgalara göğüs germeliyim
Biliyorsun
Bana dair ne varsa
Biraz da durulmasını beklemen gerek
Küçük bi kuzey rüzgarını kasırgaya çeviren cürmünden hayli küçük latifeler
Büyük konuşmayı çocukluktan ilke edinir kendine
Sana dair sevgilim
Bi nüshadan fazlası
Lakin henüz roman olamamış bu dizeler
Apaçık söylediğim her günümde ve aksi iddia edilemeyecek bağlılığım
Sadece senin güzel gözlerine
Tahminimden fazla bakabilmek adına
Sesini senden daha çok duymak adına
Sana dair tüm çırpınışlarım ve savaşın ortasında attığım,
Bu kahkaha.