görünen bir deniz yok etrafımda
kaçsam yaşasam bir balık gibi
safi karanlık da değil bakınca
belirsiz bütün her şey gibi
üstümdeki kara bulut.
küçükken
en büyük hayranımdı Ay.
tutuktu,
lakin acıya değil, bana.
sisliydi,
lakin işlemezdi içime,
sadece biraz gizemliydi o kadar.
sen
ağlamak ister miydin bir buluta
ben çok isterdim
sen
hiç hayal ettin mi bir bulutu öldürmeyi?
sancılı olsun isterdim bu bitişi
nedensiz, lüzumsuz bir sancı.
tıpkı onun yaptığı gibi
acıyor.
durduk yere kör oluyorum.
herkes çırılçıplak görüyorken beni.
sanki
bu benliğimin bir kaçışı,
bulutun üstümdeki ahvali
bu tıpkı
solmadan ömür boyu acıtan bir çiçek gibi
hiç geçmeyecek olan
ve tamamen benim büyüttüğüm.
pişmanlığım yok tek bir parçama
lakin onlar düşman bu eksik ruhuma
yüzleştiğim gökyüzü
nefes aldırmıyor akşamlarıma
acıyor
durduk yere sağır oluyorum.
bu sisli, bu tutuk bulut.
ayları aşan bu mutsuzluk.
benim en büyük kızgınlığım.
geçip gitmiyor.
durduk yere nefessiz kalıyorum.