Blogger Tips and TricksLatest Tips For BloggersBlogger Tricks

26 Mart 2016 Cumartesi

Silüetler.

Bu fotoğraftaki üç silüet benim içimde bişeyler uyandırdı. Dakikalarca bu fotoğrafa baktım, belki saatlerce. Geceydi. Bilirsiniz gece oldu mu zaman önemsizdir. Güneş gözükene kadar her şey vakitsizdir zaten. En silik olanı hisselerim. Hem önemsiz hem de varla yok arası. Biraz daha belirgin olan da umudum. Umutsuz yaşanmaz, gerçi yaşadığımı varsayamam sadece ölmedim. En karanlık, en net olanı ise kinim. Kendime hiç yakıştıramadığım ama hayatım boyunca her sonda en net gördüğüm silüet benim kinimdir. 
Bitip tükendiğim noktaya yavaş yavaş yaklaşıyorum. Ben yalnızca hakettiğimi istedim, gösterdiğimi bekledim. Olmadı. Hiç bir zaman olmadı. Artık elim kaleme kağıda da uzak. Ne var ne yok içime atmaya başladım. Bütün olumsuzluklardan bunalımlardan kendimi soyutlamaya başladım. Buna bencillik denirse şayet ki ben buna günü kurtarmak diyorum, evet fazlasıyla bencilim. Varlığımı yokluğumda değerli kılacak her şeyimle bencilim ve kinciyim. Çünkü artık başka şekilde koruyamayacağın kendimi. Çünkü tükeniyorum. Belki o da oluverdi şimdiye dek.

15 Mart 2016 Salı

Jusqu'à sa mort


Peronda beklediğim o tren
Ummadığım bi anda çıkan mutluluk piyangosu
Ve yıktığın bütün tabular.
Öylece duruyorlar karşımda
Her şeye meydan okurcasına
Ve bir yemin ediyorum kendime
O an ve daima
Ettiğim bütün yeminlerden daha büyük
Dayandığım bütün acılardan daha derin
Ve devrilen bir heykel kadar savunmasız
Sen beni öylesine severken
Bir umut diyorum benim bağlandığım
Güvensizlik dolu günlere tövbe ederken
Bir sevda diyorum seninle yazdığım
Gözlerinin içine içine bakarken
Oysa büyüyen sevdam değildi sadece
Küçülürken korkularım
Gözbebeklerim de büyürdü
"Bir ben vardır bende benden içeri"
Senin yokluğundan zerre memnun olmayan
"Bir ben vardır ben de benden içeri"
O bahar akşamı son sigarasını yakacak olan.