Blogger Tips and TricksLatest Tips For BloggersBlogger Tricks

27 Ocak 2014 Pazartesi

İki Sinema Bileti.


Bölmeden uykuları saatlerce izledim yokluğunu.
Geceleri rüyalarıma sırtımı dönmeden
Gündüzleri limanlarda rüzgarlara karşı bekledim.
Ucuz iki sinema biletini eskittim cebimde
Bekleye bekleye yoruldu anılar
Yaşanamadan gitti dokunuşlar
Sitemler aldı başını gidiyor yüreğimde
Hissedemiyorum dedim sonunda
Böylesi duygu yoksulluğunda iki kalp mi bulacak birbirini?
Hissizlik var bütün duyguları katleden
Hissizlik var yanlışa doğruya kör eden
Kime yaramış bu hissizlik
Kimi kurtarmış büyük hatalardan
Acıdan daha kötüsü yok diye bilirdim
Acı öğretirdi bir şeyleri
Pişmanlık çekilmez diye bilirdim
Pişmanlık gösterirdi doğruları yanlışları
Ama hissizlik neymiş öyle
Dilini bilmeden kültürünü tanımadan yapayalnız bir kentte gibi
Bütün o bildiğin şarkıları o okuduğun kitapları unutmak gibi
Gözlerin kör, kulakların sağır gibi
Ama hissizlik neymiş öyle
Bir yanda bulunamadığın o kör karanlıklarda
Bir yanda duyulamadığın o tren raylarında çığlıklarınla.





17 Ocak 2014 Cuma

Bir Gece İlhamı.

Bu saatlerde aklıma düşersin nedense
Karanlık bana yokluğunu gösterir
Sahi, varlığın bile belirsizdi.
Öyleyse bu kocaman özlem, kalbimden mi fışkırıyor sadece?
İnsanların, yalnızlıkları ardına gizlediği özlemleri var. Tebessümlerin perde arkasında nefretleri, nefretleri ardında sevgileri.
Olduğumuz gibi değiliz. Hissettiklerimiz kadar cesur da değiliz. Oysa ki her hatamızda ders alıyoruz, hislerimiz de pay çıkarıyor mu dersten? Hislerimiz değişmez, kendimizi kandırmak kaçabileceğimiz en iyi sığınak. Orada pişeriz. İnandırmak için inanmak lazım olduğundan. Sen hiç durup dururken ben çok yalnızım demedin mi? Peki bu cümle dilinden dökülürken aklına gelen o isim?
Vazgeçemediğinin senden vazgeçmesi diye bir trajedi vardır her birimizin hayatlarında. Kimimiz yaşadık, kimimiz bekliyor. Onu hatırlatan her şey burnumuzun direği sızlatır. Gözlerimizi doldurur. Sessiz ağlatır kimi zaman, kimi zaman haykırır içindekileri. Yalnızken dert ortağı olur hıçkırıklar, zaten seni senden başkası anlamaz. Yalnızsın çoğu zaman. Aslında her zaman. Yanılsamalar senin vazgeçemediklerin oldukça acının esiri olursun. Acı seni besledikçe yok olursun. Çünkü hayatta hiç bir şey dozunda değil sayın okur.
Esen kalın, tatil geliyor, bol bol uyuyun.

2 Ocak 2014 Perşembe

Hep bi' hüzün.

Bulutlar kadar berrak ve masumdun gözümde
Seher vakti kızıl pembe düşlerimi süslerdin
Teoman söylerdi, biz nasiplenirdik
Kavuşunca ellerimiz
Kavuşunca kalplerimiz
Bir olurduk
Olduğumuzu sanırdık, kanardık.
Titrerdik ellerimizle, yüreklerimizle.
Bir vapur sessizliğinde gülerdi gözlerimiz.
Bir fırtına gibiydi kavgalarımız
Ardından yağmurun sesi kadar huzur dolardık.
Hiç bir leke yokken kalplerimizde
Bu kadar masumken sen
Daha birbirimize doyamamışken
Sımsıkı kenetlenecekken
Nedir bu içimde çıkan savaş?
Sen, doğruların ve sanrıların arasındaki.


Yorgun duraklarımdan birindeyim
Hep son durak gibi gelmez mi acılar
Bizi o duraklara bırakanlar
Hiç mi pişman olmazlar?
Elinin tersiyle itenlerin
Acımaz mı elleri?
Yok dedi annem içlene içlene
Bu erkeklerin uslanacağı yok dedi
Her hatayı ilki gibi ürkek
Her pişmanlığı köpek gibi yaşarlar
Ben en çok da beni annene anlattığın zaman inandım
Ben en çok o zaman güvendim
Ah be kahrolası
En masum ben sevdim seni
En temiz ben sevdim
Sen en güzel düşlerimi elinin tersiyle attın o son durağa
Ben bilirim zaten sensizliği de
Varlığını da bilirim ziyadesiyle
Ben senin her haline alışmışım
Şimdi affetsem de git desem de
Hep bi' kaybediş.
Hep bi' hüzün.