Blogger Tips and TricksLatest Tips For BloggersBlogger Tricks

12 Haziran 2023 Pazartesi

Akış



Kurulu saatlerin gürültüsü

Derin uykudan uyandırır bizi

Dokunuşunu hissedebiliyorum 

Okşayışını saçlarımın her telini 

Acını ve bağırışlarını duyabiliyorum 

Deneyip de çıkaramadığın yardım isteğini


Tutunmak 

İncecik bir dala

Sağlam köklerine güvenerek bir ağacın

Susamak 

Bir denizin ortasında 

Peşinden giderek sadece bildiği kıyıların

Bırak-

tım.

Akışına gitmeyen her şeyi

Bana dönmesini


Özlemle yaşadığımız yılların acısını 

kaç öpüşte çıkarırım dersin

Derin bir uyku uyumayalı

Kaç gece daha



Ben o incecik daldayım

Baharın gelişiyle güçleneceğim

Döktüğüm yaprakları unuttum

Hayatın telaşesine kapılıp

Yeniden yeşereceğim



Seni görmeye susadım

Kıyılarında uyanmak için can atıyor yüreğim

Ölene kadar gitmem gerekse de

Yeniden ve umutla

Kendimi sende bulacağım


Bırak-

Bırakmadım

Akışına aslında hiç bir şeyi

Senin gözlerinden alarak ilhamımı

Yıldızlardan bulacağım doğru yolu

İçimdeki küçük çocukla birlikte 



Uzaktan

Çok uzaktan

Hissedebiliyor musun

Kalbimi

Safi sevgiyle ve özlemle senin olan.



20 Eylül 2022 Salı

tutamak sorunu

 


safi karanlıktan geldi bütün bu ilham

sensizlikten

gurbetten

ve daha bir sürü neden

donuk yüzler ve geçici bütün sevgilerin

bir hiçliğe dönüştüğü gece yarılarında

umudun yok olup 

gerçeklerle çarpıştığın o anda

tutundum bu ilhama

kaybedecek bir şeyimin olmadığını

aslında hayatın bir savaş değil 

sadece 

akıp giden zamandan ibaret olduğunu 

anlamakta geç kaldım


kurtulamıyorum

düşünmekten yarını

kalbimin ritmini duymamak korkutur beni

ahvalimdeki herkesi

o anları 

acı içinde yaşamak

benim en büyük cezam


istiyorum

gözlerine bakmayı

göğüslerinde uyumayı

her gece

her gece seninle uyumayı

beni acımı özlemimi duymanı

ilhamım sensin

bu akan sensiz gecede

duy beni

kederimi ve neşemi

çaresizlikten de olsa bir kaç kelam et

istiyorum 

dudaklarından süzülen bu ince sızıyı



safi karanlıktan geldi bütün bu ilham

yorgunluktan bitap düşmüş parmaklarım

yine de güç buldu bunları söylemeye

şimdi sabrın ve sadakatin zamanı

geçmişte biriktirdiğim bütün melankoliyle

gülümseyeceğim yeni bir güne

her bir şey olmamış

hiç bir şey dökülmemiş gibi içimden

selamlayacağım doğan güneşi.




22 Mayıs 2022 Pazar

Kum Saati





gün gelir
kurtulamadığın bir kasvet çöker ta içerine
yerleşir kurar yuvasını 
sanki hiç gitmeyecek gibi
eşeler olduğu yeri
dostlar edinir çevrelediği her şeyi
gün gelir
o kasveti de kucaklarsın,
yalnızlıktan.

uzaklaşıyorum.
kendimden,
bu bir yok oluş olmamalı esasen
içim içimi yiyen değil de
içimde benliğimi tüketen,
o kara deliği iki parmağımla kapatıyorum
parmaklarımda gereğinden fazla kaygı 
sırtımda haddinden fazla kuruntu biriktiriyorum.


susturmalıyım
kaygı ve neşeyi birlikte çalamıyosam hayattan
bu sancılı acıyı
gülerek anmaktan da yorulduysam
susmalıyım 
ihtimallerin umutları tükettiği o an.

özel miydim
asla
herkes gibi yaşayıp öleceğim
kum gibi
kah bir çölde kah bir camın içinde
teferruatsız bir yaşamı da sevebilirdim halbuki
safi savrulmak bavulun gittiği yerlere
bezdirir insanın hevesini
nereye gitsem o his çökecek içime
yalnızlık bağlı değil durağın ismine

onu taşırsın her daim bavulunun içinde.













21 Mayıs 2021 Cuma

Nabız


süratle büyüyen bir sorun var içimde
tekli koltuğa fırlatılmış kıyafetler gibi
karma karışık halde
imkanı var mıdır yeniden doğmanın?
ancak böylelikle çözülecek fikrimce
çürümüş gibi, 
içim sanki ölmüş gibi bir gün
bir gün ise sanki yaşamaya hazır bir menekşe açar içimde

Denge.
ne mühim bir kelime.
şayet bir gün yeniden doğarsam,
önce yürümeyi öğreneceğim
koşmadan önce.

kah ağlarsın kah gülersin
salı
hem ağlarsın hem gülersin
ne ağlarsın ne gülersin
cuma
...
...


sordum bir rehbere var mı bir çare diye
sor dedi başka bir rehbere
yaradılış mı bu yoksa seçimlerin bir sonucu mu diye
diyorum ya
süratla büyüyen bir sorun bu,
Denge.


sen
kaybetmemişsen hayatının ritmini
nabzını iyi dinle
çıkar keyfini.
yarınından korktuğun gecelerde
uyuyamamanın verdiği bitkinliğini
epey iyi bilirim.

Denge.
Bul beni 
Bekliyorum seni 
Her gece...




11 Aralık 2020 Cuma

Ahval


 Asırlardır içinde yaşadığım şu deniz

beni yavaş yavaş boğmaya çalışıyor

bir kuş gibi süzüldüğüm şu gökyüzü

sanki bir beton gibi ağırlaşıyor

yuvamın bütün pencereleri

güneşli günü gösteremeyecek kadar kirli

şimdilerde

radyomda çalan bütün şarkılar

hep aynı şeyi konuşuyorlar

kurtuluşum

o denli uzakta ki

şimdilerde

kudretsiz kalan ayaklarım

bir adım bile atamıyor güvenle

safi hüzün de yaşamıyorum üstelik

bir yanım dolup taşarken sevinçle

öbürü ise bir damla suya muhtaç kalıyor

huzursuz saatlerim günden güne çoğalıyorken

hiç olmadığım kadar öfkeliyim kendime

lüzumsuz birkaç duygu biriktirirken

günden güne artıyor nefretim kendime

ben

ben hiç bulunmadığım bu evreni

adım adım kırıyorum sevgilim

yeni kararlar alıyorum ansızın

hani şu hemencecik yapılamayacak eylemlerden

öylesine kolay olduruyorum ki her şeyi içimde

bazen

bazen kendimden ne denli korkuğumu

sana anlatamam

sana içimdeki seni anlatamadığım gibi

seninle beni olduramadığım gibi

hiç olmadığım bu evrende.

27 Mart 2020 Cuma

İçinde Deniz Var

yakalandım.
sakladığım bütün zayıflıklarıma
gösterdiğim bütün soğukkanlılığıma
Bi sigarayı yaktım neredeyse on defa
rüzgarlardan
kurtulamadığım, sevemediğim 
balkonlardan sebep.

Dudaklarından gözlerinden akan bütün ünlemlere
senden gelen bütün hatalara razıyım şimdilerde
köşesini kıvırdığım sayfaların içinde
senden hatırımda kalabilmiş kelimelerle
dolduruyorum odamın duvarlarını
gördüğüm serapların içinde sen olan kısımları
tek tek, ince ince işaretliyorum yüreğime
sızı.
gam.
umut.
ve kaderin tatlı acısını bulduğum derin sularda
bir ses yükseliyor;
"her zorlukta bir kolaylık var."
silüetini bile bulamadığım,
lakin dünyamı acılarımı sevinçlerimi sardığın
sarmaladığın o duru derin sularda
bir ses yükseliyor;
"senin içinde deniz var."
Kimse
hiç kimse daha fazla mutlu edemez beni.
sesiyle
içimde yarattığı özlemiyle
yokluğunun derin boşluğuyla
kimse
kimse böylesine acıtamaz canımı.

yakalandım.
acısını artık hissetmediğim
fakat hala deli gibi duymak istediğim o cümleye;
"sen kocaman bir denizsin, 
bense senin içinde yüzen küçük bir balık."

15 Mart 2019 Cuma

Yol


Yolun sonu belli mi sahi bu seher vakti
Önümden bir nehir gibi akan sis
Nefessiz bırakıyor neşemin ortasında
Güneşli bir günün acısıydı bu,
Baharı güze çeviren.
Seninle geçtiğimiz bütün şehirler
Dönmüş sırtını bizlere
Yanımızdan geçen atlı arabalar
Sığınmış bir fırtınanın içine
Gece, gündüzü örtmüş dinmeyen sancılarıyla
Umudun peşini bırakmayan parmaklarım
Bir bir dökülüyor ellerimden

O an
Kimsenin duymadığı ve senden gelen
Kanıma acıyla karışan
Çaresizlik.
Şimdi size nasıl anlatsam bu çığlığı
Kimsenin duymadığı ve yine senden gelen
Safi tükenişin melodisi.
Siz hiç duydunuz mu bu sessizliği?
Sormanın o çaresiz gereksizliğini.

Kafamın içindeki labirentten çıkamıyorum
Yardım ellerini reddediyor kalbim
Mutluluğun o tarif edilmez huzurunu
İçimdeki o tarifsiz neşeyi
Kırılıp dökülmez duyguları
Bir anda yıkan o depremin hasarlarını
Nasıl düzeltmeli şimdi

Oysa senin sonsuz kıymetini bilirim
Bana gülmenin binbir yolunu öğrettin
Şimdi seni alıp çıkarsam hayatımdan
Nasıl yaşanır bilemem inan ki
Sahi
Ellerin tenime değdiğinden beri
Bilmem ben başka bir çözüm bu acılara
Yolun sonu neresiyse sevgilim
Bu yoğun sisi aşalım ellerimizle
Akıp gitsin kanımızdan bu zehir
Zamanla
Bizim tek çıkış yolumuz olan.