Blogger Tips and TricksLatest Tips For BloggersBlogger Tricks

9 Mayıs 2013 Perşembe


Baharın eşsizliği,

Yazdan hafif serin

Kıştan fazlaca hareketli

Yavaş yavaş ağaçlar yeşerir

Yavaş yavaş sorumluluklar azalır

Yavaş yavaş eğlenceli olmaya başlar

Yavaş yavaş aşkın yokluğu içine dokunur

Yavaş yavaş yaşama sevincin artar, mutlu olursun

Yavaş yavaş evin bunaltıcı, kasvetli havasından kurtulursun

Yavaş yavaş. Kışı sevmem pek. Hiçbir şeyi yapmaya mecalim olmaz. Soğuğu sevmem dolayısıyla. İçimi ısıtan şeyler tek kaçış noktam. Katlanılabilecek şeyler. Eğer bir şeye katlanabiliyorsanız mutlaka onun arkasında arzuladığınız şeyler vardır. Çıkarlarımız demeyelim de buna, bir nevi tesellilerimiz. Kışın arkasında bahar var mesela. Baharı beklerken soğuk kış geçirmeye razı olmak. Bu somut bir düşünce. Ama hayatımızda bu düşünce yapısını bizzat görüyoruz. ‘’ Gülü seven dikenine katlanır.’’ derler.  İnsanların eften püften olayları tartıp biçip atasözü haline getirecek hali yok ya. Elbet vardır bir geçmişi, yaşanmışlığı. Cidden öyle ama. Düşünün birinden hoşlanıyorsunuz ve onun arkadaşlarından pek haz etmiyorsunuz. Bu sizi caydırmaz hoşlanmaktan ve katlanacağınız birçok kişi meydana gelir. Sevmeye mecbur olduğunuz. Aslında işin felsefesine girecek olursak marketten bir şey almak bile bununla eşdeğer. Feda ettiğimiz veya katlandığımız şey her ne olursa olsun böyle şeyler fedakârlık gerektirir. Düşünüp karar vermemiz gereken tek şey ise;
Kazanacağımız güzel şeyler uğruna katlanıp veya feda ettiklerimize değecek mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder