Blogger Tips and TricksLatest Tips For BloggersBlogger Tricks

18 Mayıs 2014 Pazar

Kısacık.

Bir denizi izlemiştik seninle
Kıyılarına vuran güneşe gözlerimizi kısıp
Açmaya her meyil ettiğinde
İçindeki ürperti oluverdim
Ayaklarımız suyla buluşmuştu
İçimizde bir bebeğin ilk adımları
Gülümsemek gözlerimizle eşdeğer
Ve sen bir o kadar denizdin içimde bitemezdin
Sonun yoktu senin olması da imkansız
Şu kısacık ömürlerde bir sonsuzluk işte nasıl beğenirsen
İçimizde bir inat vardı ki ölmeye bile germiş göğsünü
Bir mutluluk var ki başına buyruk dertsiz tasasız
Her şey beklemiş sanki yaşanmaya yemin etmiş evvelden
Şu kısacık ömürlerde bir özlem işte nasıl gizleyebilirsen
Sustuklarının hesabını veriyor kurduğun her cümle
Öderken borçlarını bir bir ellere inat etmiş özlemiş yüreklerimiz
Susmuşlar, belli etmemişler ne var ne yok atmışlar içlerine
Ki susmak zamanı değil  göğe bak sonra bak yüzüme
Şu kısacık ömürlerde bir mavi işte nasıl görürsen




Adını bildiğin bütün şairlerin bir vapura doluştuğunu düşün
Turgut göğe bakar, Süreya martılara, İlhan denize
Görmek istedikleri neyse onu yazarlar,sen gibi, ben gibi
Bütün olan biteni bir çırpıda siler de kalbimiz
Hepsine bedeldir bir cümle, bir bakış, siler yeniden yazar kaderini
Uzun cümleler kurdurur hayat bazısına
Kiminin içine ''neyse ki'' girer kiminin içinde ''maalesef ki''
Yılların birikintilerini silip süpürürken kimi cümleler
Sen yenilerini haykırırsın denizlere gökyüzüne
Bulutlar birikir yukarıya ve bir damla düşer ayak ucumuza
Şu kısacık ömürlerde bir kavuşma işte nasıl düşünürsen
Renklerin cümbüşü sarhoş ederken bir yanım kapkara
Lakin benliğimi diri tutan ellerin yakınken bana
Karanlık bir o kadar uzak, gün bir o kadar aydınlık
Şu kısacık ömürlerde bir sarhoşluk işte nasıl seversen.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder