sonsuzluğa giden bir tren yoluna rastladım
10 Mayıs 2024 Cuma
Ateş ve Su
sonsuzluğa giden bir tren yoluna rastladım
25 Kasım 2023 Cumartesi
.
kulağımdan enseme giden o yolda
küçük bir kadın büyüttüm
balkonunda bir kadeh şarabıyla
demlenirken öldürdüm yine
gözlerimden akan kanını adıyla
yaşatacağım dedim kendi kendime
sığ limanlarda yürüdüm boylu boyunca
gecenin sükuneti üzerime sinmişken
ayaklarıma takıldın birden bire
ıslak
çelimsiz
bir pervane.
içinde büyüdüğüm o mor koltuğu
boyadım dün en sevmediğim renge
senin kıymetli dünün
dönüştü benim için nefrete
ve evet
sakince yaşamak şimdilerde tek dileğim yine
tutunmak kendime ve kendimce her şeye
kurtulmak bütün acılardan en azından bir süreliğine
safi acının ne demek olduğunu
beklemenin aslında ne denli tehlikeli bir arzu
gelmeyen huzurun verdiği burukluğu öfkeyi
tattım yaşadığım bütün evrelerde
bileklerinden boynuna giden her santiminde
o mor koltuğun her köşesinde
bir kadının mutlu geçirmesi gereken yılların
her birinde.
öyle anlar oluyor ki
akmayan nehrin
kopmayan fırtınanın ardında
tıkanan bütün duyguların
aslında bir yanılsama
kulağıma küçük bir küpe olmasını diliyorum
Aslında hayatın
akışın
benim için henüz başlamamış olmasını.
insan hep bir tutamak arar ya hani
bir tutamak olmayı
boylu boyunca vazgeçilenden ziyade
gerçek bir tutamak olmayı diliyorum
şimdilerde.
11 Kasım 2023 Cumartesi
Arafta taraf yok!
Tutuşan sessizlik
Çabasız kalan
İçimdeki bu yekpare çaresizlik
Arafta taraf yok!
Geceleri sızıyorum damarlarından içeri
Her seferinde daha çok çekiliyor kanın
Yaramıyorsa sevmeyeceksin beni
Safi yardan da
Safi serden de
Geçti adımlarım
Tutun bana!
En olmadık zamanda
Anlam bulsun yaşadıklarım
Sabahında bir orkide açtı evimde
Ben o gün anladım
Çiçekler de en az insan kadar insan
Belki insandan da fazla
Aldım adını koydum geceye
Ay çekildi
Yıldızlar bir ordu gibi gökyüzünde
Benim değildi
Benim değildi
Koyun beni orada bir yere!
Öğrenilmiş
Kullanılmış
Ezberlenmişti
Silmek mümkün müydü kokunu sinemden
Beşeri bir heves
Dağılmış bir zihin
Ölü kelebekler
Gizlediğim esaret
Ruhumdan sızan bu kara şiir
Benimle ölecek bütün medeniyet
Şakaklarından öpmüştüm o gece
Hiç unutmadım
Dudaklarımdaki anlamsız mukavemet
Issızlığında dolandım senin
Issızlığındı benim için cumhuriyet
Lakin diyorum ya
Arafta taraf yok!
Kibrinde boğul istemedim oysa
Benim denizlerim daha şefkatli kibrinden
İtiyattan ibaret yaşamından
Azad ediyorum seni şimdi
Akıp giden zamandan ziyade
Parlayıp sönen bütün bu isyana karşı
Tutuşup kaybolan bütün sessizlikten yazıyorum
İçimde ağrıyan bir yer vardı
Aldım balkondan attım o gece
29 Ekim 2023 Pazar
Kayıp.
Kayıbım.
Bir türlü susturamadığım sessizlikte,
Tırnaklarımla tutunamadığım o duvarlarda,
İçinden çıkamadığım bütün savaşlarda kayboldum.
Ben artık yeniden doğuyorum geceleri,
Her gece yeniden.
Kendini bulmanın tarif edilemez hayal kırıklığıyla yaşıyorum
Gündüzleri bir hayalet gibi
Sorsanız iyiyim derim.
Lakin sormasanız daha iyi
Bakmaktan kaçtığım gözlerim,
Daha kaç gece ıslanacak salt acıyla?
Beni dünyadan koparan bu sızı,
Daha kaç sene yaşayacak içimde?
İçinde boğulduğum bu deniz,
Daha kaç fırtınayı atlatabilecek?
Tutuğum.
Gırtlağımda birikmiş bütün cümlelerle
İçimde ancak fısıldayabildiğim isminle
Durdukça kirlenen ve tükenen hayalinle
Uykularımı böldüğüm bu dört duvarın içinde tutuldum.
Lakin
Kaybolmanın verdiği inanılmaz bir hafiflik de üzerimde
Bulunamadığım yerde kimse tutamaz bileklerimden.
Lakin
Tutulduğum bu karanlık dört duvar kadar
Güven veren bir manzara yok ahvalimde
Bütün mutlu günler sizin olsun
Benim "aklımı kaçırdım" rengi saçlarım var.
8 Ekim 2023 Pazar
Yorgun güllerin huzurlu mutluluğuna
pembe güllerin içinde yürüyorum şimdi
senin, benim birlikte büyüttüğümüz
bulutlu günlerimizde boyunlarını büküyorlar
sevdanın sarhoşluğu,
içimizde sebepsiz mutluluğa,
hiç bulutlu gün yaşanmamış gibi olmasa da
buruk bir demet pembe güle dönüşüyor.
kimsenin göremediği
içinde bulamadığı o yüce kalbini
şimdi ellerimde tutuyorum.
uykulardan uyanıyorum
şu günlerde hem yorgun hem de mutluyum
o koca denizde,
içimde bulamadığın aynayı
şimdi sana tutuyorum sevgilim
trabzanlardan iniyorum safi karanlıkta.
bir ışık arıyorum sevgilim
öyle anlar oluyor ki,
gözlerin olmadan göremiyorum
tutunmak için vermek gerekse her şeyini
ben bunu reddediyorum.
çünkü sevgilim
biliyorum bunun tek gidişlik bir bilet olduğunu
gözlerinde bir şey var sevgilim,
seni tam oradan öpmek istiyorum.
ellerinde yılların verdiği yorgunluk,
seni tam da oradan tutmak istiyorum
yanıbaşımda.
12 Haziran 2023 Pazartesi
Akış
Kurulu saatlerin gürültüsü
Derin uykudan uyandırır bizi
Dokunuşunu hissedebiliyorum
Okşayışını saçlarımın her telini
Acını ve bağırışlarını duyabiliyorum
Deneyip de çıkaramadığın yardım isteğini
Tutunmak
İncecik bir dala
Sağlam köklerine güvenerek bir ağacın
Susamak
Bir denizin ortasında
Peşinden giderek sadece bildiği kıyıların
Bırak-
tım.
Akışına gitmeyen her şeyi
Bana dönmesini
Özlemle yaşadığımız yılların acısını
kaç öpüşte çıkarırım dersin
Derin bir uyku uyumayalı
Kaç gece daha
Ben o incecik daldayım
Baharın gelişiyle güçleneceğim
Döktüğüm yaprakları unuttum
Hayatın telaşesine kapılıp
Yeniden yeşereceğim
Seni görmeye susadım
Kıyılarında uyanmak için can atıyor yüreğim
Ölene kadar gitmem gerekse de
Yeniden ve umutla
Kendimi sende bulacağım
Bırak-
Bırakmadım
Akışına aslında hiç bir şeyi
Senin gözlerinden alarak ilhamımı
Yıldızlardan bulacağım doğru yolu
İçimdeki küçük çocukla birlikte
Uzaktan
Çok uzaktan
Hissedebiliyor musun
Kalbimi
Safi sevgiyle ve özlemle senin olan.
20 Eylül 2022 Salı
tutamak sorunu
safi karanlıktan geldi bütün bu ilham
sensizlikten
gurbetten
ve daha bir sürü neden
donuk yüzler ve geçici bütün sevgilerin
bir hiçliğe dönüştüğü gece yarılarında
umudun yok olup
gerçeklerle çarpıştığın o anda
tutundum bu ilhama
kaybedecek bir şeyimin olmadığını
aslında hayatın bir savaş değil
sadece
akıp giden zamandan ibaret olduğunu
anlamakta geç kaldım
kurtulamıyorum
düşünmekten yarını
kalbimin ritmini duymamak korkutur beni
ahvalimdeki herkesi
o anları
acı içinde yaşamak
benim en büyük cezam
istiyorum
gözlerine bakmayı
göğüslerinde uyumayı
her gece
her gece seninle uyumayı
beni acımı özlemimi duymanı
ilhamım sensin
bu akan sensiz gecede
duy beni
kederimi ve neşemi
çaresizlikten de olsa bir kaç kelam et
istiyorum
dudaklarından süzülen bu ince sızıyı
safi karanlıktan geldi bütün bu ilham
yorgunluktan bitap düşmüş parmaklarım
yine de güç buldu bunları söylemeye
şimdi sabrın ve sadakatin zamanı
geçmişte biriktirdiğim bütün melankoliyle
gülümseyeceğim yeni bir güne
her bir şey olmamış
hiç bir şey dökülmemiş gibi içimden
selamlayacağım doğan güneşi.