Blogger Tips and TricksLatest Tips For BloggersBlogger Tricks

16 Nisan 2013 Salı

KADIN.


Bir gün, sıradan bir haziran sabahı. Güneş saat 6:00 suları kendini ihtişamla sergilemeye çalışıyor. Dışarısı hafif sisli. Ağaçlardaki yapraklar çiçeklerin gölgesinde kalmış. Yerler hafif nemli ama çıplak ayakla yürümek en güzeli,  nazikçe çıkarıyor kadın sandaletlerini, yürüyor. Sadece yürüyor. Biliyor ki dertsizlik de kötü, her insan gibi kendine bir bela bulma peşinde, etrafındakilere bakıyor,  bakıyor bakmasına da, kim bu yabancılar? Ailesini terk etmiş o güzel kadın. Özgür olmak için, kendini hissetmek için. Şimdi ne oldu peki? İşte şimdi o özgürlüğünde kaybolma vakti. Yavaş yavaş yalnızlığın tadı acı gelir kadına. Yavaş yavaş öldürür içindeki umutları kadın, kendi vicdan hesaplamasını yaparken hala yürüyor kadın, kumral, yeşil gözlü, upuzun kirpikli kadın. Alımlı hoş ama zor kadın. Hayatında sadece bir ilişkisi olmuş, sevmemiş, sadece denemiş belki sever diye başlamış, sonra ölüm gibi gelmiş o adama katlanmak, soğumuş.  Şimdi onu bu çukurdan kurtaracak tek bir şey aşk, altı çizilmeli ki sadece bir ilişki değil. O kadını sadece aşk kurtarır. Aşk çözer içindeki suskunluğu. Ama umudu kalmış mı deseniz, cık. Umutlarını öldürürken aslında kendini de öldürmeyi planlar. O güzel kadına aşk gerekiyor şimdi, eğer şimdi aşkı tadarsa bir daha bırakmayacak. Çünkü biliyordu ki şimdi aşk onun sadece yeni bir ilişkiye girmesine umut olmayıp onun hayatını kurtaracak.
Tabi o kadar da yürümeye niyetli değildir. Bir kafe vardır yaz günleri gittiği. Orada çok güzel kahve çıkar her gün. Bağımlısıdır adeta kadın. Bir de yanına serin yaz tatlısı. Ne de güzel gözükür son paragrafta anlattığım, önceki paragrafı okumasanız bu güzel kadının zoru ne dersiniz. Ama o kadındır asıl insanların ne zoru olduğunu anlamayan, kiminizin ailesi yanında değil- yani hayatta ama yanında da değil- ? Mutlu olmalı bu güzel kadın. Bir rüzgar gelir arkasından. Hoş kokulu sarhoş edici bir rüzgar. Yudumluyorken kahvesini, kasaya doğru giden boylu poslu bir adam. Yüzünü görmesine gerek yoktu. Zaten sarhoştu kadın, aşık olmuştu. Sanır ki yüzünü geremeyecek adamın. Adam kasadan arkaya geçti, belli ki içinde bulunduğu kafenin sahibiydi. Ama umrunda değildi kadının, artık umudu vardı yaşamaya, o kaçış planlarını bir anda siliveriyor kafasından, olabildiğince hızlı. Acı çekmek istiyor kadın. Huzurlu bir acı…… DEVAMI GELECEK….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder