Susmak bilmeyen gerçekler eşliğinde yalnızlık sancısı
Ve yine de hiç bitmeyen umutlarımın tınısı
İnsanların hiç kesilmeyen vızıltısı
Ve yokluğunun derin sıkıntısı
Yabancı değil hiçbiri yaralarıma
Fakat alışmış da değilim henüz
Sıfatım yazın belirtisi
Fakat derinlerde bitmeyen kara kışın yansıması.
Bir senfoni kulağımda
Aşklarım büyük kemanlarla çizilmiş
Ve mutluluğum seni anlatan dizelerim gibi coşkulu
Mızıkalar çalınıyor ardından bir sus notası
Yokluğun gibi hayli üzerime sinmiş.
Bir senfoni kulağımda
Son nüktelerinde umutsuz
Ve susmuş bütün ceketli adamlar.
Bir bir yaralanıyor kemanların yaylarıyla
Susmak değil onlarınki
Kapatılmış ağızları yersiz bir vedayla
Hiç bir zaman senin kadar bulutsu olmamışlar
Yanımdaki eski sözlerin kadar belirginken varlığın
Gelmiş geçmiş bütün ölümlere sessiz kalmışlar
Ve benim kadar çaresizken zaman
Susmaya vakit yok diyorlar hep bir ağızdan
Bir senfoni kulağımda
Sürekli başa sardığım
İzinsiz sevdiğim bütün hatalarım gibi
Bir şiir daha yazmaya heveslendiren,
Ertesi sefer hayli üzen gerçekler gibi.
Almadığım her riskten pişmanlık duymam gibi.
Ve gelmediğin her yeni gün
Eskisinden daha yorgun ve ölüme yakın bi hayli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder